MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, “CHP’de değişiklik, mevcut başkanın değiştirilmesinden başka bir şey ifade etmez. Aslında partide ve kamuoyunda sürekli yenilen bir lider profilini değiştirip alternatif ve alternatifler getirmektir.” olası aday adayları bunun kanıtıdır.”
MHP’li Yalçın yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerinden bu yana kamuoyunda CHP merkezli bir değişim tartışmasının dolaştığını belirtti. Partiyi yeni bir duruma getirmek, yani gönül bağı mı? Yoksa kılık değiştirme anlamında bir görünüş ve vitrin değişikliği mi? Gerçek şu ki, CHP zaten kurucu reflekslerini ve kodlarını kaybetmiş durumda. ) acı çekti, resmen değişti ve kötüleşti. CHP’deki değişimlerin arkasında yıllardır bu partiyi siyasi olarak değiştirmek ve taklit etmek amacıyla faaliyet gösteren FETÖ’cülerin siyasi yozlaşmaları ve cehaletleri yatmaktadır. Tüm bu gerçekler karşısında CHP değişti, “Lideri değiştirmek, lideri değiştirmekten başka bir şey değildir. Yenilen profili değiştirilerek alternatif ve olası adayların gündeme getirilmesi de bunun kanıtıdır.” Partide ve kamuoyunda genel lider” dedi.
“DEĞİŞİMİN MİMARI MHP VE CUMHURİYET İTTİFAKI OLDU.” CHP’nin değişim tartışmalarına gerçekte var olmayan anlamlar yüklemenin acıklı bir yanılgı olduğunu söyleyen Yalçın, “Değişim terimi, çok zenginler ve düzenin altına hapsolmuş her türlü insanı ifade etmek için durmadan kullanılıyor. Tartışılması ve tartışılması gereken en önemli konu, siyasette, hukukta ve toplumsal dokuda doğal olarak meydana gelen çatışmanın, 21.yy. Cumhuriyetimizin 100. Yılındaki siyasi süreçlerin dinamiklerine ve Türkiye’de 21. yüzyılın kurallarına uygun olarak Cumhur İttifakı tarafından büyük atılımlar yapılmıştır.Türkiye; ‘CHP TANKLARIN İÇİNDE OLMAYI TERCİH ETTİ’ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önerisi ve iktidardaki AK Parti’nin kabulüyle hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayati bir hamlenin sonucu olduğunu söyleyen Yalçın, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi otoriter bir yönetim biçimi değil, aksine yetkin, kararlı, analiz odaklı, hızlı, güçlü ve kapsayıcı, tamamen sivil bir modeldir. Bu yönüyle halk tarafından kabul görmüştür. Türkiye’nin 21. yüzyıl hedeflerine en uygun hükümet biçimi olarak CHP, tüm bu tehlikeli dönemeçlerde ve dönüşümlü süreçlerde tanklara karşı olmaktansa saflarda yer almayı tercih etmiş, millet iradesiyle iktidara gelen siyasetçilere yanaşmıştır. “Seni ben bile kurtaramam” mottosuyla CHP, politikalarını halkçılıktan vesayet ve müdahaleciliğe dönüştürdü. CHP halkın değil tankın yanında oldu. Ölümünden sonra görenleri gören Atatürk’ün bıraktığı bayrak yerine Türk milletine aidiyet bilincini toplumsal barış ve beraberliğin çimentosu olarak benimsemiş ve Türk milliyetçiliğini yönetim anlayışına yerleştirerek fikri, hukuki ve siyasi reformları aynı bakış açısıyla sürdürmektedir. Siyasi kodlarından sıyrılarak milli değerlerimizi inkar etmeyi tercih etti.”
